Victoria Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada günlük tutmanın dil gelişimini olumlu yönde geliştirdiği gözlenmiştir. Duygularımızı, hislerimizi, düşüncelerimizi yazıya dökmek için kelimelere ihtiyaç duyarız. Online günlük tutarken kelime dağarcığımızı da geliştirmiş oluruz. Bazen yaşadığımız olayları yazıya dökerken günlük kullandığımız kelimeler yetersiz gelir ve zihnimizin derinliklerinden yoğun duygularımıza karşılık gelecek kelimeler bulmaya çalışırız. Örneğin; bir arkadaşımız ile ilgili hislerimizi yazarken “aramızdaki sevgi beni mutlu ediyor.” Yerine daha kapsamlı daha romantik bir kelime ararız ve “birbirimize karşı duyduğumuz muhabbeti gözlerinden anlıyorum.” Şeklinde ifade etmek isteyebiliriz. Böylece az kullandığımız “muhabbet” kelimesi artık gün yüzüne çıkmış, dilimize pelesenk olmuştur.
Elmas ile kömürün içerik olarak aynı malzeme olduğunu, aralarındaki farkın sadece karbon diziliminden kaynaklandığını biliyor muydunuz? Yani karbonun üç boyutlu bir kristal şeklinde dizilimi elmasa ışıltılı bir görünüm vermiştir. Biz insanlar da elmasın ışıltısı ile büyülenip onu kıymetlendirmişiz. Özenle seçtiğimiz kelimeler anlatmak istediğimiz konuyu kömürden elmasa çevirmektedir. Bir kuyumcu hassasiyeti ile seçtiğimiz kelimeler fikirlerimize, düşüncelerimize değer kazandıracaktır. Konuşurken toparlayamadığımız hislerimizi yazıya aktarırken süsleriz. Çünkü yazıya dökmek hislerimizi kabul etmek, fikirlerimizi önemsemek, düşüncelerimizi benimsemektir. Günlük yazmak, cümlelerimizi bir sarraf gibi işlemek, kıymetlendirmektir. Bu yüzden açtığımız online günlüğümüz yeni kelimeler keşfetme yolunda bize araç olacaktır. Duyup hiç kullanmadığımız, okuduğumuz bir kitapta gözümüze takılmış ama bizim zihnimize hapsettiğimiz kelimeler yazı ile gün yüzüne çıkacak, bize merhaba diyecektir. Dijital günlükler aynı zamanda kelimelerin saklı oldukları hazine sandıklarıdır. Yazıya dönüşecek her olay yeni kelimelere gebedir. Zihnimizde çok sıradan olan bir cümle parmaklarımızın ucuna gelip de online günlüğümüzde hayat bulunca elimizdeki madeni kıymetinin bilineceği pazara taşımış olacağız. Bu da bize hislerimizin, duygularımızın, planlarımızın ne kadar kıymetli olduğunu hissettirecektir.
Online günlükleri tek bir amaç için kullanmayacağımızı göz önüne alırsak tercih ettiğimiz kategorilerde farklı kelimeler ile tanışacağız. Örneğin; online günlüğünüzün yemek tarifleri bölümünü kullanırken normal hayatta çok kullanmadığınız, çeşni, havan, bulamaç, benmari gibi bir çok kelime, dağarcığınızda yer alacaktır. Ya da okuduğunuz kitaplardan notlar aldığınız bölümde not almış olduğunuz birçok kelime dilinize de yerleşecektir. Çünkü zihin duyduğunu ve okuduğunu, yazdığından daha hızlı unutur. Yazmak, eyleme geçirmek, yani öğrenilen yeni kelimeleri kullanmak demektir.
Türk romanının önemli isimlerinden Ayşe Kulin, bir söyleşisinde hayatındaki en büyük pişmanlıklarından birinin günlük tutmamak olduğunu belirterek, “Hayali yazarken yani hatıralarımı, hep hatırlayabildiğim kadarını yazdım. Tabii yazarken baktım o tarihlerde neler olmuş; bazı şeyleri gözümün önüne getirmeye çalıştım. Ama kendi ifademle tutulmuş notları daha çok tercih ederdim, o zamanki duygularımı taşıdığı için” demiş ve eklemiş: “Genç kuşağa en önemli tavsiyem düzenli olarak günlük tutmalarıdır.”
Online günlüklerimiz geleceğimiz için el fenerimizdir. Daha aydınlık bir gelecek için geçmişimizi saklamalıyız. Günlük yazmak kendimizi geliştirmek, zihnimizi zinde tutmaktır.